iddaa 26 Ekim 2005

İDDAA Kazandırıyor

Banko Kupon

261 Esbjerg - Brondby (2) 1.85
264 Monaco - Dijon (1) 1.35
322 Aue - B.Munih (2) 1.35
351 Grimsby - Newcastle (2) 1.40
354 Hearts - Kilmarnock (1) 1.40

Bomba Kupon

226 Konya - Besiktas (2) 1.70
236 Diyarbakır - Malatya (1) 1.90
253 H.Rostock - Stuttgart (2) 1.85
261 Esbjerg - Brondby (2) 1.85
416 Deportivo - R.Madrid (0) 2.90
426 Meksika - Uruguay (1) 1.75

ECG KAzandırır............

Hastane => Hasta üretme merkezi

Oldum olası sevmemişimdir hastaneleri.İnsan hastanede tedavi olacağına sokaka ölse evladır bana göre...Her ne kadar kanser tedavisinde kemoterapi , radyoterapi uygulayarak bunu onlarda başarıyo olsada istisna sayılabilir.
Eski Trafik hastanesi şimdiki adıyla Atatürk Hastanesi' ne yolunuz düştümü bilmem.(Aman Allah düşürmesin) Benim düştü.Dısardan alıcı gözle bakıldığında son derece modern,tertemiz ve tıkır tıkır işleyen saat gibi.Ancaakk içeri müşteri yada hasta yakını olarak giripte hastalanmayan varmıdır bilinmez.Hastanelerden neden nefret ettiğim neden gitmek istemediğimin kanıtıdır.Düşünüyorumda hangi iş sektöründe müşteri (hasta) bu kadar savsaklanır, çalışan bu kadar vurdumduymaz olur...içeri girip muayne fişinizi alır kaydınızı yaptırır ve beklersiniz.Neden bekliyoruz ve neyi bekliyoruz?Doktor efendinin (asıl adı hekimdir) saat kaçta gelmesi gerektiği belirlidir.Örneğin saat 16:00 da vardiyası başlayacak olan sevgili hekim kardeşimiz tenezzül edip saat 17:00 da gelip 17:45 e kadar bir takım hazırlık yapmaktadır.Ne var bunda bu herzaman olan şeyler diyebiliriz.Anlamadığım herzaman tahammülsüz bir millet olmamıza rağmen neden fazladan 2 saat hekimin keyfi beklenmeli ? Sonuçta bedava değilya para ödüyoruz.Manavdan mandalina almak için 2 saaat bekleyen varmıdır? Ben manav amcanın -Yiğenim az bekle kıvama geleyim tartacam mandalinanı... dediğini hatırlamıyorum.Gerçi manav amcada çürük çarık arada itekler.Her mesleğin puştluğunu yapacazya doktorluğunkide bekletmek olsa gerek...

Quake 4


Çıktı çıkacak derken hiç beklenmedik bir anda baktımki evde quake4 oynuyorum.şimdiye kadar hep kendi motoruyla çıkmıştı Quake serisi... 4. oyunun diğerlerinden farkı Doom3 motorunun biraz makyajlanmış haliyle karşımıza gelmesi. Diğerindeki kapalı mekan anlayışı pek değişmemiş anlaşılan genelde hep bina içerisindeyiz.Aslında doom3 motoru ile açık mekan yapılabileceğinide hiç sanmıyorum.Pek hoş donanım canavarı Doom3 motoruyla yapılan Q4 için şöyle bir link buldum. systemrequirementslab sistemimizde oyunun çalışıp çalışmayacağını test ediyor.işlemci hızı, işlemci cinsi, ekran kartının Ram miktarı ve sistem Ram miktarının yanında gerekli directX ve sürücülerin yeterli olup olmadığını söyleyiveriyor.


Raven
Gamespot
Merlininkazanı

Buz adam....



Aşağıda da sölemiştim.Ellerim herzaman buz gibi diye.Nedenini hiç bilmiyorum... Yaz olsun kış olsun hiç farketmez.İnsanların elimi ilk tuttuğunda ilk tepkisi aman ne soğuk demek oluyor.Bence göreceli bir kavram... Diğerlerinin eli hep daha sıcak belkide sorun diğer insalarda.Aslında işimede geliyor birinin elini tuttuğumda... sıcacık...Muhtemelen o rahatsız oluyordur kimbilir... sormak lazım...Bugün salsa esnasında partnerimin elini tuttuğumda birden ürperdi! Kendimi kötü hisettim sanki bilerek kötülük yapmışcasına. Love Actualy' da geçiyordu...Eli soğuk olan adam; kadını tutacaktır ama soğukluğu farkeder... Ellerine üfleyerek ısıtır.Gözümün önünde bu sahne belirdi.Keşke bende ısıtsaydım elimi daha önceden...
Belki fiziki sağlık sorunudur belkide ruhsal.Kimi doktorlar stres ten kaynaklandığını kimisi hareketsizlikten, bazısıda pasif kişilik! sonucu olduğunu savunuyor.Kansızlık yada hareketsizlikten olduğunu sanmıyorum... Maraton bile koşsam soğuğum.Zencefil extresi bu gibi durumlar için çözüm olabiliyormuş...En iyisi ısıtacak birilerini bulmak artık..

Sanki çizgi roman karakteri gibi.Buzadam... Tek rakibim zıpaydırmen....

Salsa all stars


İnsanlar belli bir yaşa geldikden sonra; "ne yapsam ne etsem" şeklinde bir takım düşüncelerle boğuşurya.İşte benimkide o hesap.Yaş kemale erdikten sonra bir salsam kaldı diyerek (aslında burdaki salsam kendimi dağa bayıra salsam da olabilirdi) salsa kursunun yolunu tuttum.Her ne kadar hür irademle verdiğim bir karar sayılmasada... 2 güzide insanın üzerimde epeyce gaz verme yetisine sahip olduklarını apaçık öğrenmiş oldum.Arkadaş işte insanı rezilde edebilir vezirde.Sonbaharda rüzgar bir kavak ağacını nasıl sallarsa dans konusunda yeteneğim tıpatıp benzerlik gösterir ki hiç estetik değildir.Velhasıl bu salsa olayının ilk dersinden çıkardığım sonuçlar aşağıda maddeler halinde yazılmıştır.

*Kesinlikle ritim konusunda sorunlarım var.
*Salsa 8 hareketli bir dans
1- Sol ayağını ileri at
2- Sağ ayağını hafifçe kaldır.Vucut ağırlığını sağına ver
3- Sol ayağını geriye çek
4-Bekle
5-Sağ ayağını geriye doğru çek
6-Sol ayağını hafifçe kaldır.Vucut ağırlığını soluna ver
7-Sağ ayağını ileri
8-Bekle
*Bu hareketler göründüğü kadar kolay değil
*Dans esnasında ritmi erkek verir bayanı organize eder.
*Kesinlikle ritim konusunda sorunlarım var.
*Dans esnasında partnerinizin elini dirsekten 90 derecelik açıyla tutmalısınız (ellerim her zaman soğuktur bu epeyce sorun oluyo)
*Kesinlikle ritim konusunda sorunlarım var.


Bu salsa nasıl birşeymiş diye merak edenininz varsa önerim hiç merak etmemesidir.İlla kaşınıyorum diyen varsa burdan bir fikir edinebilir veya en güzeli gidip bir yerlerden ders alabilir...

İddia kazandırır mı?

Son zamanların en popüler sanş oyunu hiç şüphesiz iddia...Eskinin loto-toto furyasını altüst etmiş... kazanma oranını Şans/Futbol bilgisi olarak dengelemiş atıp tutturma oyunu.İster internet üzerinden ister bayiden oynansın adeta çılgınlık seviyesinde.Boş durmayalım bizde atıp tutturulalım.. ECG saolsun 18 Ekim 2005 tiyolarını paylaştı...

Kod Maç Tahmin Katsayı
162 Ajax - Thun 1 1.4
163 B.Munih - Juventus 2 2.7
164 M.Utd - Lille 1 1.25
165 PAO - Barcelona 2 1.7
166 R.Vienna - C.Brugge 0 2.9
211 S.Prag - Arsenal 2 1.85
212 Udinese - W.Bremen 1 - 0 1.21
213 Villareal - Benfica 1 1.6
ecg Kazandırıyor

İlgili bağlantılar
-----------------------------
TDK
Bilyoner
Süperbahis
İddaabülten


Amiga...



Kim unuturki amiga'yı... 80 lerin ortasımıydı sonumuydu tam hatırlamıyorum...Sonunda bilgisayar denen icat benimlede mutlu bir aşk yaşamaya başlamıştı.Sonuçta bakır tel ve kablodan oluşan ve zamanı için hayli teknolojik olan bu aletin etten ve kandan oluşan insanoğlu ile bu kadar sıkı bir bağ kurabileceği kimin aklına gelirdiki.Eski üstatlar " insanla iletişim kurabilmiş tek makinadır amiga" derlerki yerden göğe kadar haklıdırlar.Daha önce bahsettiğim uykusuz gecelerde gözlerim pörtleyinceye kadar günlerce başında oturmuştum.Ta ki PC de gereksiz, sürekli masraf, sorunlu cihaz çıkana kadar. Sensible World Of Soccer,Settlers,Lotus II · Lotus Turbo Challenge II,Superfrog,Flashback,Another World,Turrican II sizede birşeyler ifade ediyorsa; eski günleri tekrar yaşamak isteyenler için...


winuae (PC için amiga emülatorü)
Back2Roots (Öze dönüş)
Amithlon (AmigaOS XL)
Amiga Forever 2005

Kısaca tanım;
Amiga iflas etmiş olan Commodore şirketi tarafından üretilmiş ve 80'lerin ortasından 90'ların ortasına kadar oldukça popüler olan kişisel bilgisayar serisidir.

Amiga'ların çoğu tümleşik ve sabit diski olmayan bilgisayarlardır. Commodore firmasının ilk klasiği Commodore 64 BASIC sistemi ile açılır, yükleme ve saklama işlemini teyp kasetinden ve 5.25" disketlerden yapar. Daha sonraki klasikleri ise Amiga 500 ve Amiga 1200'dür. Bu modeller genişletilebilir hafıza soketleri, yüksek çözünürlüklü ekran, fm ses üreteci, dahili disket sürücü harici sabit disk bağlantısı içermektedir, işletim sistemi olarak Amiga Workbench kullanılır.

Anı yakala hayatı paylaş...


Internet'teki en keyifli Weblog siteleri kesinlikle yazı yazmaya üşenenler veya okumaktan çok fotoğraf çekmeyi sevenlerin bir araya gelip foto-Blog siteleri.İnsanlar ister fotoğraf makinası olsun ister cep telefonu birkaç kelimelik hikayeleri ile hayatlarından minik kesitleri diğerleri ile paylaşıyorlar.İçlerinde kesinlikle çok güzel çalışmalar çıkıyor.Yeni nesil yayıncılık bu olsa gerek.Bu sonsuz denizde bir damlada stefan Rohner.Kamerasıyla hüznü yakalamış sanki.Daha fazlası için Oureyes yada milyonluk üyesiyle flickr

Radyo istasyonu


Adsl devriminden sonra sözüm ona internetten radyo dinleyip küresel dünyaya adım atmış olacaktım.Ama Sinirli! bağlantıyla pek mümkün görünmüyormuş... TTnet sayfasında ballandıra ballandıra anlatmışlar.Aylık 3GB kotanız sayesinde ayda 4 film, 65 şarkı, 1000 e-mail alış-verişi yapabilirsiniz...Keşke sayfaya ekleseler.Sinirli! bağlantınız sayeseinde şu kadar saat radyo dinleyebilirsiniz diye.Herneyse Winamp "Media Library" bilmeyen yoktur.Güzel güzel radyo dinlenir Tv izlenir.Yerel radyolar için şöyle bir site buldum...Dünyanın herhangi bir yerinde yerel yayın yapan radyoları bulmanız mümkün.(örnek) Yayın tarzına görede arama yapılabilir tabiki.arkadaşlarımın iş yeri telefonlarını arama motorları sayesinde bulduğum bu günlerde bu kadar uğraşmaya ne gerek var girerim Gugıla ararım mozambik radyolarını diyebiliriz.Adamlar uğraşmış işte.

Dorothea Lange - "White Angel Bread Line"


Bu muhterem amcamızın pek radikal gözüktüğü fotoğraf tam 882.400 $ değerindeymiş.Fotoğrafı Pace-MacGill Galerisi almış.Demekki neymiş? Bol bol resim çekiyormuşuz.Olurda ilerde birkaç parası çok gelen galeri hadi şu adamı zengin edelim diyebiliyormuş...

Tipinis kim? Beyaz Hoca...

Yazıyım yazıyım diyorumda acı acı sövecem yüzümü kırbaçlayan rüzgara... Yorumsuz sunmak en iyisi sosyete imamını...Yaşar nuri hocam... beyaz hoca salaklıkta 1-0 önde.Bu parti işleri sizi bozmasın.Bir golde sizden bekleriz ramazan bitmeden...

Küçükçekmece'deki Colony Alışveriş Merkezi'nde sohbet toplantısına katılan
Prof. Dr. Zekeriya Beyaz, eşler arasındaki cinsel ilişkinin büyük sevap
olduğunu belirterek, konuyla ilgili yatak odası fıkrası anlattı. Beyaz'ın
fıkrası vatandaşları güldürürken, sohbet sırasında zaman zaman sözlü
tartışmalar da yaşandı.

Prof. Beyaz'ın anlattığı fıkra şöyle:

'Hocanın biri camide eşler arasındaki cinsel ilişkinin çok büyük sevap
olduğu ile ilgili vaaz veriyormuş. Cinsel ilişkiyi kadının istemesi
durumunda kocanın cihadda bir gavur öldürmüş kadar sevap kazanacağını
söylemiş. Vaazın ardından evine giden adam, eşine hocanın vaazını anlatmış.
Bir süre sonra kadın kocasına 'Gel de gavur öldürelim' demiş. Bunlar yatağa
girmişler. Bir süre sonra kadın kocasını uyandırarak 'Hadi bir gavur daha
öldürelim' demiş. Kadın sabaha karşı tekrar kocasını kaldırmış ve aynı
şeyleri söylemiş. Yorgun olan adam karısına, 'Benim kurşunum tükendi. İşte
top, işte tüfek. Sen doldur, sen öldür' demiş.'

Kaynak...

Uykusuz...


Küçücük bir çocukken gecenin bir yarısı babaannem uyanır salona geldiğinde beni farkeder."yavrum neden uyumadın hala bak herkes uyudu" dediğinde sokak lambalarını gösterir "Bak onlar hala uyumamışlar ışıkları açık" dermişim.(allah rahmet eylesin sevecen yüzü hala gözlerimin önünde)O zamandan bu zamana hiçbir şey değişmedi sanki.Hala uyuyamıyorum.Hala 24 saalik zaman dilimi içinde düzen tutturabilmiş değilim.Ne zaman başladı...Ne kadar sürecek? Kendimi bildim bileli uyku problemi yaşıyorum.Yat... uyuyama... ertesi güne kadar sarhoş gibi dolaş.. Sinirli ol,yorgun ol,beceriksiz ol,isteksiz ol...Uykusuzluk çektiğim esnada hep hiç uyuyamayacağımı düşünüyorum.Berbat bir durum...Belkide en güzel fight clup' ta göstermişlerdir.Uykusuz bir adam neler yapabilir kimbilir.Uykusuzken hiç bir insandan sabun yapmak aklıma gelmedi ama bazen birilerini öldüresiye dövmek istemişimdir.Hatta sık sık.Bir dakika bunu uykumu aldığım zamanlarda düşünüyorum.Vahşimiyim neyim.Doktorlar der ki:Aslında herkesin herhangi bir zamanda uyku problemi olur. Bunun için pek çok neden bulunmaktadır. Uykusuzluk en az üç hafta süren uykuya başlama ve devam etmede güçlük olarak tanımlanmıştır.İyide 3 hafta değil senelerdir bu durumdayım.Ve ayrıca;
Kötü uykunun nedenleri :
Endişe
- stres ve anksiyete
İlaçlar
- aşırı alkol
- aşırı nikotin
- aşırı kafein
- çeşitli reçeteli ilaçlar
Dış faktörler
- ses
- ışık
- aşırı sıcak ya da soğuk
- rahatsız yatak
Tıbbi durumlar
- ağn
- horlama ve uyku apnesi
- nefessiz kalma (örn. kalp ya da akciğer hastalığının yol açtığı)
- idrar sıklığı
- depresyon
Günlük hormonal ritmin bozulması
- uzun mesafe uçak yolculuğu
- gece işi

Fizyolojik
- yaşlılık
Anksiyete
Kaynak

Kategori=kisisel

Bilim-Teknoloji

Birşey farkettim.Internetteki genel teknoloji sitelerinde hep nedense cep telefonu\Video oynatıcılar ve microsoft revaçta.Acaba teknoloji sadece bunlarlamı alakalı? Yada ben teknoloji ile bilimi mi karıştırıyorum.Ama bilim sitelerinde de hep biyoloji, sağlık ve robot haberleri var.Çok mu şey bekliyorum.Nerde fizik? nerede kurgu nerede kimya.Hem zaten bilim neden Fizik-Kimya-Biyoloji den ibarettir ki? Jeoloji-Jeofizik-İnşaat-Elektronik-Astronomi(Astroloji değil)' de bilimdir ama nedense "Bilimadamları yerin 20 km altına girebilmek için bilmem ne sondaj makinasını ürettiler" yada "Döküldükden 30 saniye sonra kuruyan beton keşfedildi" haberlerine rastladığımı hiç sanmıyorum... Tamam onlardanda geçtim.Biz neden teknolojiyi kullanmaktan öteye gidemeyiz? Nokia şu modeli çıkardı demektense Tübitak? şunu becerdi deselerde olurdu.
Tübitak demişken...Bizim velet çok zeki tübitak'dan çağırıyolar derler ve hatta Tübitak'a girmek için harbiden zeki olmak gerekir.İyide neden hiç bir halt etmiyo Tübitak'ın mükemmel beyinleri.Girene kadar mı çalışıyolar...Hakkını yemeyim Bilim-Teknik adında çok kaliteli dergileri var.Yok yok o dergide bile yabancı bilimadamlarının çalışmalarını anlatıyolar sadece.E Tübitak çeviri bürosu olsun bari...

64bit 32bit 16bit 8bit 4bit 2bit bit bit bit.Bitmez...


Uzun zamandır herhangi bir linux versiyonunu kurmak istiyorum.Epeyce uğraştan sonra Knoppix kurayım dedim.Hatta oturdum bu sapalaç bağlantı ile 700 mb iso dosyasını bile çektim.harikulade olmuş.KDE dedikleri masaüstü yapısı kullanıyolar ki KDE 3.4.3 çıkmış denemek lazım.Ama sonra insanoğlunun sonsuz açlığı başgösterdi.Elimde 64bit işlemci varken neden 32 bit linux kullanayım ki? Minik bir araştırmadan sonra sevgili Debian kardeşlerin 64 bit işletim sistemini çıkardıklarını öğrendim.Aman efendim olmuşken DVD olsun... 7gb veriyi nasıl temin edeceksek.Hadi ettik diyelim nasıl kuracaz debian'ı.Hadi kurduk nasıl öğrenecez.64bit nedir yenir mi derseniz kısaca..
64-bit kullanarak 2 üzeri 64, yani 18446744073709551616 farklı sayı ifade edebilmek mümkün. 32-bit'in sınırı olan 2 üzeri 32, yani 4294967296 ile kıyaslandığında bu çok büyük bir avantaj. Bu sayede işlemci, örneğin, ekran kartına gönderilmek üzere çok daha detaylı veriyi çok daha kısa zamanda hazırlayabilir. Internet!teki veri trafiğinde güvenlik amacıyla (mesela internet alışverişlerinde) kullanılan şifreleme algoritmalarında olabildiğince büyük sayılarla kısa sürede veri işleyebilmek güvenliği çok daha üst seviyelere taşır. Bu da demektir ki çok daha güvenli bir internet ortamına çok daha hızlı erişim sağlamamız mümkün olacak.
Yani bilgisayar nesnesi dahada hızlı çalışacak(mış).Henüz deneyemedik tabi.
ilgili olabilecek linkler...
Debian - Evrensel işletim sistemi.
Debian nedir ?
Knoppix
64bit Windows
AMD Athlon64

Hay'at

Hayat nasıl bir şey? İçerisinde yaşadığımız bu dünyada karşılaştıklarımız mı? Yoksa karşılaştıklarımızın bir kısmı mı? Herkesin hayatı kendinedir ve farklıdır görüşü doğru mu? Günlerdir, haftalardır aklımdan çıkmayan bu tip sorular beni günlükten uzak tutmaya yetti aslında.

Benim düşündüğüm ama hala kendimi bir türlü ikna edemediğim şey şöyle: Karşılaştığımız kötü ve kaldırılması zor olan şeyler hayatın ta kendisi. Bunları insana hayatı öğreten şeyler olarak görüyorum. Ruhi bunalımların, başında dolaşan sorunların ve soruların ardı arkasının kesilmemesi insana tam anlamıyla gerçekleri gösteriyor. Bunlar karşısında hele hele de (çogu zaman olduğu gibi) eliniz kolunuz bağlı ve iç dünyanızın hapishanelerinde kilitli kaldı iseniz, kaldırılması çok ama çok zor olan, emanet kavramı olmasa bir an bile tereddüt etmeden çekip gidebileceğiniz hayat, büyük ama çok büyük bir yük oluyor ve belinizi bükmeye yetiyor. İnsan ne kadar aciz, ne kadar küçük ve yapabilecekleri ne kadar sınırlı. Bunu anlamak hayatı anlamakla eşdeğer bence. Hayat tam olarak bu olsa gerek. Yaşadığımız sevinçlere bir bakın. En ufak bir haberle yıkılabilecek kadar zayıf. En ufak kötü bir şey de kararacak kadar aydınlık. Herkesin hayatı farklı değil bu yüzden. Sadece şekil farklılığı var ama asıl gerçekler bunlar. Ne büyük küçüklük. Ne büyük kandırmaca. Necip Fazıl ne güzel yazmış değil mi..

BU DÜNYA
Bu dünya bir tamam’dan eksiklikler âlemi;
Kopuşlar , ayrılıklar, kesiklikler âlemi…. (Necip Fazıl Kısakürek)

HAYAT
Rüzgârdan açılsa kapım bir anda,
Kara haber gelmiş gibi ürkerim.
Sanki gemilerim battı ummanda,
Paramparça oldu gökte ülkerim.
Ne acı , kaybetmek için sahiplik!
Ölümlüyü sevmek , ne korkulu iş !…
Hayat mı , püf desem kopacak iplik,
Çıkmaz sokaklarda varılmaz gidiş. (Necip Fazıl Kısakürek)

Başka söze gerek bırakmayan bu satırlardan sonra ne denir ki… Düşün düşün düşün ve düşündüklerinin içerisinde kaybol, boğul..

Armada kahve keyfi



Starbucks' da kahve içmeye yeltendim.Ama pek değişik gelmedi nedense.Sanki normal kahve.eee peki neden bu kadar ünlü bu Starbucks anlayamadım.

Armada'da pek hoş olurmuş.Bluetooth uyumlu telefonla diğer şah-sı muhteremlerle muhabbet ederken.Armada dedimde ankara'nın en kıymetli binasıymış kendileri.hatta diyorlarki
ARMADA ALIŞVERİŞ MERKEZİ: 125 milyon dolar
Söğütözü İnşaat ve İşletme tarafından yapılan bu alışveriş ve iş merkezi 2002'de açıldı. Yaklaşık 30 bin metrekare arsa üzerinde toplam inşaat alanı 125 bin metrekare. 21 katlı bir ofis kulesi ve alışveriş merkezi olmak üzere iki ana bölümden oluşuyor. Yaklaşık 32 bin metrekare kiralanabilir alana sahip alışveriş merkezinde, yaklaşık 45 metrekare ile 3 bin 500 metrekare arasında değişen büyüklükte mağazalar yer alıyor. Armada, Uluslararası Alışveriş Merkezleri Derneği tarafından, 'Avrupa'nın en iyi alışveriş merkezi'

Bu kalp ağırdır bu kalp


Az önce büyük eşşeklik ettim.Belkide hayatımın kadını olacaktı ama daha ortada birşey yokken kavga gürültü.Cevap vermez artık tabi....şşşşşttt sen değilsin o...
Ask bir kelebek gibidir,pesinden kostukça hep senden kaçar.. En iyisi

birak uçsun, inan ki hiç beklemedigin bir anda gelip omzuna

dokunuverir...Ask mutlu eder, bazen de üzer ama ask özeldir, askini hak eden

birine sunarsan eger..
Palavra hepsi, palavra...

Deli duran


Şiddetli arızalı bir dizi..Böyle yapımlar nadir çıkıyor.arada bazı ince ince espirilerde yapmış elemanlar.Kuru gürültüden mizah Dizi iyide sitesine nenden özen göstermemişler anlamadım.Genelde dizilerin başına bu hep geliyor aslında.Adam gibi oyuncuların yönetmenin yada set ekibinin hakkında bilgiye ulaşamıyorsunuz.Sinema filmi olsa sokaktan geçen adam #3 bile fotoğraflarıyla yer alırdı.Bütün para oyunculara gidiyor heralde...

Opera sıkkullanılanlar

Sık kullanılan adres derlemesini burada bulabilirsiniz.

Son zamanlarda kafamı operanın yer imlerine bozmuş durumdayım.iyi güzel ayarladım düzenledim diyorum aptal işletim sistemi arıza yapıyo yeniden kurunca unutuyorum tabi yerimlerini.Yahoo' yu kuran adamlar kendi yerimlerini kullanmışlar.Hehalde internete ilk girdiğimde toparlamaya başlasaydım benimde arama motorum olurdu.Herneyse Opera yerimlerini opera6.adr dosyasına kaydediyomuş.Bunu saklamak yeterli olacak sanırım bundan sonra.Aslında internette bir yere yükleyip ordan geri almak en iyisi...Bundan böyle http://my.opera.com/bilincalti/homes/files/opera6.adr adresine yükleyeyim bari.Şu an itibarı ile sadece donanım ve gazete siteleri mevcut.olsun buda bir başlangıç sayılır.
Starwars'ın muhteşem serisinin son filmini indirdim son olarak.Detaylı yazı yazmak grekecek bu konuda.