Hastane => Hasta üretme merkezi

Oldum olası sevmemişimdir hastaneleri.İnsan hastanede tedavi olacağına sokaka ölse evladır bana göre...Her ne kadar kanser tedavisinde kemoterapi , radyoterapi uygulayarak bunu onlarda başarıyo olsada istisna sayılabilir.
Eski Trafik hastanesi şimdiki adıyla Atatürk Hastanesi' ne yolunuz düştümü bilmem.(Aman Allah düşürmesin) Benim düştü.Dısardan alıcı gözle bakıldığında son derece modern,tertemiz ve tıkır tıkır işleyen saat gibi.Ancaakk içeri müşteri yada hasta yakını olarak giripte hastalanmayan varmıdır bilinmez.Hastanelerden neden nefret ettiğim neden gitmek istemediğimin kanıtıdır.Düşünüyorumda hangi iş sektöründe müşteri (hasta) bu kadar savsaklanır, çalışan bu kadar vurdumduymaz olur...içeri girip muayne fişinizi alır kaydınızı yaptırır ve beklersiniz.Neden bekliyoruz ve neyi bekliyoruz?Doktor efendinin (asıl adı hekimdir) saat kaçta gelmesi gerektiği belirlidir.Örneğin saat 16:00 da vardiyası başlayacak olan sevgili hekim kardeşimiz tenezzül edip saat 17:00 da gelip 17:45 e kadar bir takım hazırlık yapmaktadır.Ne var bunda bu herzaman olan şeyler diyebiliriz.Anlamadığım herzaman tahammülsüz bir millet olmamıza rağmen neden fazladan 2 saat hekimin keyfi beklenmeli ? Sonuçta bedava değilya para ödüyoruz.Manavdan mandalina almak için 2 saaat bekleyen varmıdır? Ben manav amcanın -Yiğenim az bekle kıvama geleyim tartacam mandalinanı... dediğini hatırlamıyorum.Gerçi manav amcada çürük çarık arada itekler.Her mesleğin puştluğunu yapacazya doktorluğunkide bekletmek olsa gerek...

0 yorum:

Yorum Gönder